Çim Hokey Oyunu Nedir, Nasıl Oynanır?

Sopa: Kıvrık uç kısım, düz damarlı sert tahtadan yapılmıştır. Tutmak için buna sıkıştırılmış tahtadan bir sap eklenmiştir. Vuruşun yapıldığı yanı düzdür.

Çim Hokey Oyunu Nedir, Nasıl Oynanır?
Abdullah Korkmaz
Abdullah Korkmaz
25 Nisan 2020 Cumartesi 15:00

Çim Hokey Oyunu Nedir, Nasıl Oynanır?

Çim hokeyi, erkeklerden ya da kadınlardan oluşan 11’er kişilik takımlar arasında oynanır. Oyunun amacı, sert ufak bir topu uçları kıvrak sopalarla karşı takımın kalesine sürmek ve gol atmaktır. 35’er dakikalık iki devre sonunda, en fazla gol atan takım maçı kazanır ve devre arasında kaleler değiştirilir.

Hokey, güçten çok beceri isteyen bir oyundur. Güçlü bir vuruşta topun saatte 160 km’ye ulaşan hızı, bu hızla gelen topu kaleciler, kurtarışı, topun o hızda giderken kontrol edilmesi, oyuna eşsiz bir canlılık kazandırır.

Çizgileri ve ölçüleriyle hokey alanı.

1Oyun Alanı

Her kalenin önünde bir "şut alanı bulunur. Bu alana kısaca "çember" denir. Goller ancak bu alanın içine girdikten sonra yapılan vuruşlarla atılır. Oyun alanının zemini genellikle çimdir, ancak yapay zeminlerde giderek yaygınlaşmaktadır. Yapay zeminler oyunda bazı yenilikler de doğurmuştur. Yapay zeminde topu sürerken ya da kontrol ederken daha az hata yapıldığından top daha uzun süre oyunda kalmaya başlamıştır. Böylece oyun daha da canlı ve hareketli olmakta, öte yandan oyuncuları daha çok yormaktadır.

2Malzeme

Sopa: Kıvrık uç kısım, düz damarlı sert tahtadan yapılmıştır. Tutmak için buna sıkıştırılmış tahtadan bir sap eklenmiştir. Vuruşun yapıldığı yanı düzdür. Sopanın ağırlığı erkeklerde 340-749 gr, kadınlarda 340-652 gr arasında değişir. Ortalama uzunluk 91 cm'dir ve her yarıçapı 5.10 cm olan bir halkadan geçebilmelidir.

Top: Beyaz, sert ve 156 gr ağırlığındadır.23 cm'lik bir çevresi vardır. Beyzbol topundan biraz büyük, kriket topuyla aynı boyutlardadır. Uluslararası maçlarda deri kaplı toplar kullanılır.

3Kazanma

Maçı en fazla gol atan takım kazanır, Her gol eşit değere sahiptir. Öbür oyunlardakinin aksine, gol sadece belli bir alanın içinden yapılırsa geçerli sayılır. Bu alana, "şut alanı" denir ve bu alan içinden yapılan vuruşlar kaleye girerse gol olur. Bu kuralın tek istisnası doğrudan gol atılamayan kısa korner cezalarıdır. Kalecinin kenara çekilip topun kaleye girmesine top şut alanı içinde hiç kimseye değmemiş demektir. Kaleci bunu görürse topa dokunmaz, nasıl olsa gol sayılmayacaktır.

Oyunun berabere sonuçlanması halinde uzatma yoluna gidilir. Bu da sonuç vermezse iki takımdan beşer oyuncu penaltı atışları yaparlar. Penaltılarda daha fazla gol atan takım maçı kazanır.

4Kurallar

Hokey bir sopa ve sert bir topla oynanan bir oyun olduğundan, tehlikeli olabilir. Nitekim oyunu düzenleyen kurallar da bu noktaya ağırlık vermektedir. Bir oyuncu rakibine sertlik yapmamalıdır. Rakibin düşmesine neden olmak, itmek, çelmelemek ve kasıtlı olarak vakit geçirmek hata hareketlere girer. Kalecinin dışında -o da sadece kendi çemberinin içinde yapabilir bunu hiçbir oyuncu, havada ya da yerde topu vücudunun bir parçası ile durdurmak ya da yönlendirmek yoluna gidemez.

Hokey çok hareketli bir oyun olduğundan, alanın her iki yarısında birer hakem bulunur. Hakemlerin en zorlandıkları karar engelleme kuralına aykırı hareket edilip edilmediğinin saptanmasıdır.

Engelleme kuralı (obstructirn rule) şöyledir:

Bir oyuncu, rakip oyuncu ile top arasına giremez, vücudunu ya da sopasını bu amaç için kullanamaz.

Hakem böyle bir engellemeyi görüp cezalandırmazsa, oyunda huzursuzluk doğabilir, çünkü engellenen oyuncunun böyle bir durumda yapabileceği pek bir şey yoktur, hatta kendisi faul yapmak zorunda kalabilir.

Adam adama markaj, gölge engelleme, göğüsleme ya da blok etme gibi taktiklerin sonucu ortaya çıkan böyle bir durum cezalandırılmazsa, gerginlikler doğabilir.

Bu faullü hareketler dışında, hakemler ofsayt pozisyonlarına da dikkat etmek durumundadırlar. Bir oyuncunun ofsaytta olması topa vuruş yapıldığı anda, bu oyuncunun rakip kale çizgisine toptan daha yakın yerde olmasıdır. Ancak bu oyuncu kendi yarı alanında ise, ya da en az iki rakip oyuncu kendi kalelerine ondan daha yakın pozisyonda bulunuyorsa ofsayt sayılmaz.

Birçok faul için verilen ceza serbest vuruştur. Vuruş hatanın yapıldığı yerden ve rakip oyuncuların vuruşu yapan oyuncudan en az 4.55 m uzakta olmaları şartıyla yapılır. Bazı durumlarda hakem bir kısa korner cezasına (penalty corner ya da short corner) karar verebilir. Bu durumda top oyuna sokulmadan önce tüm hücum oyuncuları şut alanı çemberinin dışında dururlar. Topun gol olabilmesi için bir hücum oyuncusu tarafından kontrola alınması ya da şut atılmadan önce bir savunma oyuncusunun sopasına ya da vucuduna değmesi gerekir. Kısa korner atışlarında topu elle durdurmak, yani vuruştan önce topu durdururken el kullanmak, 1982 Eylülü'nden beri yasaktır. Bu karar yapay zeminli alanlarda sopayla top kontrolünün çok kolaylaşmış olması nedeniyle alınmıştır ve oyunun iyice hızlanmasına yol açmıştır.

Kendi şut alanında bir savunma oyuncusunun bilerek faul yapması ya da gol olabilecek bir pozisyonda istemeyerek bir faul yapması, penaltı ile cezalandırılabilir. Penaltı atışında top kaleye yerden gönderilebileceği gibi, havalandırarak da gönderilebilir. Atış kale çizgisinden 6.40 m uzaklıktan yapılır ve vuruştan önce kaleci kıpırdayamaz. Atış sırasında öbür oyuncular 22,9 m çizgisi dışında dururlar.

Zaman zaman hakemler faulleri görmeyebilirler. Bazen de düdük çalmanın faul yapan takıma bir avantaj sağlayacağına kanaat getirirlerse avantaj kuralına başvurarak oyunu kesmeyebilirler. Top kale çizgisini geçer, ama kaleye girmezse, dışarı çıktığı yerin en çok 4.64 m uzağından savunma oyuncularınca oyuna sokulur. Öte yandan eğer top 22.9 m çizgisi içindeki bir savunma oyuncusundan dışarı çıkarsa, korner atışı verilir. Kısa korner cezasındaki kurallar aynen uygulanır, yalnız bu vuruş dışarı çıktığı yandaki korner bayrağının en çok 4.55 m uzağından ve arka çizgi üzerinden yapılır.

Top kenar çizginin dışına çıkarılırsa, çıktığı yerden rakip oyuncularca oyuna sokulur. Bu vuruş yapılırken topun 4.55 m'den daha yakınına hiçbir oyuncu sokulamaz.

5Beceriler

İyi bir hokey takımının ilk özelliği topu oyunun büyük bir bölümü boyunca kontrolünde tutabilmektir.

Beceriler iki kategoride özetlenebilir:

Kişisel beceriler ve takım becerileri. Kişisel olarak yapılması gereken, topun hızlı hareketinin ve bu arada kontrolünün sağlanabilmesi ve gerektiğinde tam yerine pas uzatılabilmesidir. Pas verirken vücut feykleriyle rakipleri yanıltmak mümkündür.

Uzun paslar dışında oyuncular pas verirken topa hızla vurmak yerine yerden itmeyi tercih etmektedirler, çünkü topu iterken sopayı geri çekip hız almaya gerek yoktur. İterek Vuruş topun savunulmasını kolaylaştırır ve daha çabuk yapılabilen bir vuruştur. İyi bir takım karşısında, topu uzun süre kontrolünde tutmak da yeterli değildir. Topu kontrolünde tutarken rakibi aşmak da gerekir. Ancak bunu yapabilen oyuncu, iyi bir top kontrolüne sahip demektir. Top sanki sopasına yapışmış gibi hareket etmelidir.

Hücum oyuncuları ayrıca çok iyi bir şut tekniğine sahip olmalıdırlar. Bazı oyuncuların da penaltı atışlarını gole çevirebilmek için psikolojik baskılardan etkilenmeyecek bir ruh yapısında olmaları gerekir.

Rakip oyuncuyu durdurmak ya da pozisyonunu bozmak da önemli bir beceridir. Oyuncu bunu yaparken dengesini kaybetmemeli ve dönüp hemen savunmadaki yerini alabilmelidir. Özellikle savunma yaparken dengeyi kaybedip olduğu yerde kalmak çok büyük bir hatadır.

Hokey sadece sopanın sol yanıyla oynanır, onun için de top vücudun genellikle sağına alınır. Zaman zaman soldan da oynamak zorunda kalınacağı için de sopanın bir yandan öbür yana hızla döndürülebilmesi gerekir. Alanın solunda bulunan oyuncular, sopayı "ters" olarak da kullanabilmelidirler.

İyi bir kaleci iki ayağını da çok iyi kullanabilmeli, kendisine gelen topları ayakla çemberin dışına kolayca karabilmelidir.

6Taktikler

En geleneksel ya da "tutucu" sistem, Asya takımlarınca benimsenen 5 hücum, 5 savunma adamını ve bir kaleciyi içeren diziliş sistemidir. Son on yıl içinde Pakistan ve Hindistan takımlarının üstün top kontrolünü kırmak için, Avrupa ve Avustralya takımları tarafından bir markaj sistemi geliştirilmiştir. Markaj sistemleri çok çeşitli olabilir, ama en yaygın diziliş 4 forvet, adam adama oynayan 5 orta alan oyuncusu, bir libero ve bir kaleciden oluşan diziliştir.

Geleneksel sistemde savunmanın yerleşmesi topun yerine göre değişir. Bir savunma oyuncusu, topu kontrol eden hücum oyuncusunun üzerine giderken, öbür oyuncular şunlara dikkat ederek pozisyondan pozisyona geçerler:

Bir pasla atlatılmamak, pas alan rakip üzerine hızla yüklenebilmek ve kendi kalesine her zaman toptan daha yakın olmak. Her şeyden önce, bir savunma oyuncusu kendisine bir alan seçer ve bir alana giren bütün rakip oyunculardan sorumlu olur.

Geleneksel sistemle oynayan takımlar düzenli olarak dağılan beş forvetle hücum ederler. Top kanatlara açılarak savunma buralara çekilmeye çalışılır ve ortada bir boşluk yaratılır.

Savunma yanlara gitmezse, kanatlardan doğru kaleye yaklaşılır. Top içerdeki bir forvete aktarılır. Bunun mümkün olmadığı hallerde, yan ya da geri paslarla top kontrolde tutulur ve bir boşluk aranır.

Marke sisteminde ise adam adama oyuncu takip edilerek, rakip oyuncunun rahat top kullanması engellenir.

Geleneksel alan savunması yaklaşımının tersine, savunma oyuncularının yerleri marke edilen oyuncuların yerlerine göre belirlenir. Bu sistemde topun durumuna göre yerini tayin

eden tek oyuncu libero ‘dur. Bu oyuncu seken topları ya da marke edilmesine karşın savunmayı geçen rakibi durdurmakla yükümlüdür.

Markajla oynayan takımlara karşı, hücum oyuncuları süratlerini ya da koşu yönlerini değiştirip kendilerini yakından izleyen rakiplerini sürekli şaşırtmaya çalışarak oynarlar. Top çoğu zaman boş alanlara uzatılıp deparlarla dalış yapılır. Ya da geride boş kalan savunma oyuncusu topla birden bire karşı savunmanın arkasına kaçıverir.

Bu tip taktiklerin ve değişik oyun düzenlerinin geliştirilmesiyle gol atmak gitgide zorlaşmıştır. Yapay zeminlerde gol olasılığı biraz daha yüksek olsa da bugün daha çok çeşitli penaltı kazanma taktikleri uygulayarak, topu rakibin ayağına çarptırarak dışarı çıkarmak, şut alanı içinde faul yapmasına yol açarak ceza atışları kazanmak ve bunları gole çevirmeye çalışmak yoluna gidilmektedir.

Bu çeşit korner cezalarını gole çevirmek için 3 temel hareket çok geliştirilmiştir:

Vuruş, durdurma ve şut. Çeşitli korner cezaları ve penaltıların nasıl kullanılacağı, nasıl gole çevrileceği konusunda uzun taktik çalışmaları yapılır.

Bir takım yavaş hücum yapar ya da serbest vuruşlarda çok oyalanırsa, bu iki sistem arasındaki fark ortadan kalkar. Çünkü savunmada olan takım oyun yavaşladıkça ister istemez adam marke etme durumunda kalacaktır. Gene de geleneksel sistem ile marke sistemi arasındaki fark yeterince açıktır:

İlkinde savunmacı bir alandan sorunludur, ikincisinde ise her savunma oyuncusu kendi adımından sorumludur.

Topla görülen oyuncu, sopasını ters çevirmiş. Çünkü sadece sopanın düz kısmı ile vuruş yapabilir.

7Terimler

Back-tackling: Bir hücum kesildiği zaman forvetlerin savunmaya yardıma koşmaları.

Indoor hockey (Salon Hokeyi): Avrupa'da kış mevsiminde de sürdürülen bir hokey oyunu. Son yıllarda turnuvaları yapılmaktadır. Bu oyunda topun vuruş yapılmadan yalnız itilerek sürülmesi gerekir. Top sadece şut alanı içinde havalandırılabilir. Altışar oyuncuyla oynanır.

Linkmen: 4-2-4 sisteminde forvet ile savunma arasındaki bağlantıyı sağlayan iki orta alan oyuncusu.

Mixed hockey (Karma Hokey): Kadın erkek karışık olarak eğlenmek amacıyla oynanan hokey türü.

Sticks: Sopanın tehlike yaratacak biçimde omuzdan yukarı kaldırılması.

Feint: Vücudu ya da sopayı rakibi yanıltmak üzere hareket ettirmek.

Field goal: Bir korner, yakın korner ya da penaltı atışı dışında, oyun sırasında atılan gol.

Flick: Bileğin hafif bir hareketiyle topun yerden havalanmasını sağlamak.

Marking system (Marke Sistemi): Savunma oyuncularının adam adama markaj yaptıkları sistem.

Orthodox system: Belirli bir alanı savunmaya yönelik sistem. Bazen 5-3- 2-1 sistemi de denir.

Overlap: Bir savunma oyuncusunun, kendi takımının forvetleri yakın markajdayken aradan sıyrılıp topla hücum alanına dalması.

Push (İtme): Topu havadan değil, yerden gönderme.

Reverse stick play (Sopanın Tersiyle Oyun): Vücudun sol tarafındaki topla oynayabilmek için sopayı ters çevirmek.

Scoop: Sopanın kepçeler gibi vurulmasıyla topun havalanmasını sağlamak.

Solo run: Bir oyuncunun tek başına birçok rakip oyuncuyu geçip gitmesi.

Stickwork (Top Kontrolü): Topu dururken ya da hareket halindeyken kontrolü altında tutmak.

Tackling: Topu kontrolünde tutan rakip oyuncudan almak.

Trapping: Topu sopanın yardımıyla durdurma

Kaynak: ‘’ADAM’’ spor seyircisinin el Kitabı’ndan yazılmıştır.   


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Davut - 4 ay önce
Çim hokey dizilişi