Mesut Özil; Hayatımın en önemli azarı (Jose Mourinho)

Hatta çoğu, stadyum turlarında Cristiano Ronaldo'nun veya Lionel Messi'nin dolabını görebilmek için para ödemeye razı.

Mesut Özil; Hayatımın en önemli azarı (Jose Mourinho)
Abdullah Korkmaz
Abdullah Korkmaz
03 Nisan 2020 Cuma 11:30

Mesut Özil; Hayatımın en önemli azarı (Jose Mourinho)

Bir kelime daha ederse patlayacağım. Tek bir kelime daha. Ne istiyor bu adam benden? Neden sürekli beni eleştirip duruyor? Hayır, hayır, normal değil bu. Delilik. Ah, neyse ne, ne bileyim. Ama son derece adaletsiz olduğu kesin!

Devre arasında kulübüm Real Madrid'in soyunma odasında oturuyorum. Sağımda bir yer boş. Orada aslında Karim Benzema oturuyor. Ama ikinci yarıda oyuna alınacakmış, o yüzden şimdiden ısınıyor. Sami Khedira düşüncelere dalmış bir halde

ayakkabılarıyla oynuyor. Cristiano Ronaldo havaya bakıyor. Teknik diręktörümüz José Mourinho ise azarlıyor. Azarlıyor. Azarlıyor. Özellikle de beni. Asında o âna kadarki bütün sözlerinin odağında ben varım. Oysa deliler gibi koştum. Gayet iyi oynadım. Gerçekten. Öyle olmasaydı açık açık söylerdim. Deportivo La Coruña'ya karşı 3-1 öndeyiz. Rakibimiz 16. dakikada bir gol attı. Ama sonra oyunu çevirdik. 21 dakika içinde Cristiano Ronaldo

iki gol att, bir gol de Ángel Di María' dan geldi.

İkisi kanatlarda oynuyor, ortalarında ise Gonzalo Higuaín

var. Arkamda Khedira ile Luka Modrić savunmaya dönük orta sahada oynuyor, işimi rahatlatıyorlar. Aslında her şey yolunda. Ama ne var ki övüleceğimiz yerde yine azar işitiyorum. Mourinho geçen haftalarda da bana şüpheyle bakiyordu. Beni önce kulübede oturtmuş, yerime Rayo Vallecano'yu oynatmıştı. Beni, Sevilla'ya yenildiğimiz maçta ikinci yarıda oyuna almıştı. Tamam, O zaman anlayabilmiştim bu durumu. Daha birinci dakikada Piotr Trochowski'nin golüyle geriye düşmüş ve adımızı iyi şöhretten başka her şeyle kirletmiştik.

Ama ya şimdi? Hepimiz karakter gösterdik. Ben iyi oynadım. Paslar yerine ulaştı.  Peki tamam, ilk yarı düdüğü çalmadan önceki birkaç dakika birazcık, çok azıcık gevşedim. Doğru. oyunumu eleştiren antrenöre bu konuda karşı çıkamam. Depar atacağıma, geriye doğru bir iki defa koşar adım gittim. Kendimi oyuna sadece yüzde seksen, yüzde doksan verdim. Ama buna rağmen kötü oynamadım. Beni bütün takım önünde paylamak için bir sebep mi bu gerçekten?

Soyunma Odaları Pek sevmem

Sergio Ramos'la bakışlyoruz. Bu adamı gerçekten seviyorum. Kendisi arkadaşım. Sonra yine düşüncelere dalıyorum, Mourinho'nun soyunma odası fırçası ise devam ediyor. Nerede olduklarının hiçbir önemi yok, soyunma odalarım pek sevmem. İster eski ve geleneksel, ister son derece modern, ister stadyumda, ister antrenman sahasında olsunlar. Dünyanın her tarafındaki futbol taraftarlarının, takımlarının soyunma odalarına girmek istediklerini biliyorum. Taraftarlar üzerinde soyunma odaları mıknatıs etkisi yapıyor. Hepsi futbol kulüplerinin kutsal mekânını görmek istiyor. Hatta çoğu, stadyum turlarında Cristiano Ronaldo'nun veya Lionel Messi'nin dolabını görebilmek için para ödemeye razı.

Fakat benim için soyunma odalarının efsanevi bir tarifi yok. Etrafa sihir yaymıyorlar. Özel değiller. Elbette kontrol merkezi niteliğindeler. Havaalanındaki kuleyi anımsatıyorlar. Antrenör burada, yönü belirleyen bir hava trafik kontrolörü gibi hareket ediyor. Ama yine de kutsal mekânlar değiller. Devre aralarında veya maçtan kısa süre önce soyunma odaları benim için her şeyden önce birer kafes gibiler. Oradan çıkmak istiyorum. Olabildiğince hızlı bir şekilde, özgürlük için yanıp tutuşan bir kaplan gibi dışarı çıkmak istiyorum. Ama soyunma odasında zaman daha yavaş akıyor. İkinci yarının başlamasına kadar geçen on beş dakika bana her zaman daha uzun gelmiştir. Oyuna devam etmek için tekrar sahaya çıkmak istiyorum çünkü! Soyunma odası sadece hazırlık için var. Benim sahnem saha, çim alan. Burası bana heyecan veriyor. Ben buraya aidim. Saha çıkmak benim için bir kurtuluş. İnsanın özel hayatında kimi zaman sorunları olabilir, kavgalar, tartışmalar, anlaşmazlıklar. Fakat futbol sahasında benim için hiçbir problem yok.

Kaynak:  ‘’Futbolun Büyüsü ve Gerçekleşen Hayaller’’  Kitabından yazılmıştır.


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.